Eveeeeeetttttt. Gelelim dananin kuyrugunun koptugu yere... Bu sarki benim Chris de Burgh'un muzigi ile ilk tanistigim sarki. 1999 yilinin Haziran ayiydi ve NumberOneTV'de her hafta sonu bir sanatci icin "Weekend" hazirlarlardi. Chris de Burgh de o siralarda tam da yeni albumunu, "The Quiet Revolution" cikarmisti. O yuzden o hafta sonunu da Chris de Burgh'e ayirmislardi. Bu sarki beni gercekten cok etkilemisti. Hemen gidip, yeni albumunu almistim, ki o zamana kadar orjinal bir albume hic para vermemistim. Ardindan albumdeki sarkilari dinlemeye basladim. Baktim ki, sadece When I Think of You degil, butun sarkilari guzel. Tabii, bir de bizim sanatcilarimizin album ve muzik kaliteleriyle karsilastirmistim o zaman bu albumu... Yani bilirsiniz iste, bizimkiler bir album yapar, albume de bir cikis parcasi ve bir-iki tane daha guzel parca koyarlar, gerisini de oyle dandik ve siradan sarkilarla doldururlar. Benim orjinal albume para vermeme dusuncemin temelinde de bu yatar acikcasi. Sadece iki guzel sarkiyi dinlemek icin koca albume para vermeyi kandirilmak gibi gormusumdur. O yuzden Chris de Burgh'un albumunu de aslinda bu dusuncelerle almistim. Iste yine album alacagim, sonra bir-iki parca guzel cikacak, gerisi dandik olacak diye. Ama albumu alip da parcalari dinleyince ve sarkilarin hepsinin ayni ozenle yapildigini ve ayni asgari kalitede oldugunu gorunce, gercekten cok etkilenmistim. Neyse iste, Chris de Burgh'un bende birakmis oldugu bu olumlu kanaatin etkisiyle sonra bir albumunu daha aldim ve gordum ki, ayni kaliteli muzik o albumde de vardi. Ve ondan sonra da nerede bulabildiysem, Chris de Burgh'un albumlerini almaya basladim ve kalite konusunda da hicbir zaman bir hayal kirikligina ugramadim. Neyse iste. Sarkidan bahsederken, benim de Chris de Burgh macerama iliskin kisa bir tarihce gibi oldu. Dinleyin, bakalim begenecek misiniz?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder